Trikotillomani (Saç Koparma Hastalığı) Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Etkili Tedavi Yöntemleri
- Gökben Hızlı Sayar
- 15 Nis
- 10 dakikada okunur
Trikotillomani Nedir?
Trikotillomani, bireyin kendi saçlarını ya da vücut kıllarını koparma dürtüsüne karşı koyamamasıyla tanımlanan bir dürtü kontrol bozukluğudur. Bu davranış genellikle istem dışı olarak gelişir; kişi çoğu zaman koparma anında farkındalıkta bile değildir. Bazense bu eylem, yoğun bir içsel gerginliğe karşı geliştirilen geçici bir rahatlama yöntemi olarak bilinçli şekilde gerçekleştirilir.
Trikotillomani yalnızca saçla sınırlı kalmaz. Kaş, kirpik, sakal, kol ve bacak kılları, hatta genital bölgedeki tüyler bile bu davranıştan etkilenebilir. Çoğu zaman saç koparma davranışı belirli bir ritüelle yapılır; örneğin koparılan saç telinin ucunu hissetme, ağza götürme, hatta yutma gibi ek alışkanlıklar eşlik edebilir. Bu durum trikofaji olarak adlandırılır ve sindirim sistemi için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bazı bireylerde bu davranış belirli zamanlara, durumlara veya ruh hallerine bağlı olarak artış gösterir. Örneğin, stresli bir sınav öncesinde, aile içi bir tartışma sonrasında ya da yalnız kalındığında bu dürtü daha baskın hale gelebilir. Diğerlerinde ise otomatik olarak gelişir; televizyon izlerken, kitap okurken veya bilgisayar başındayken kişi farkında olmadan saçlarını yolmaya başlar.
Trikotillomani, sadece fiziksel değil, psikolojik ve sosyal açıdan da derin izler bırakabilen bir durumdur. Saçların seyrelmesi ya da bölgesel kelliğe neden olması, kişinin dış görünüşünü doğrudan etkiler. Bu da özgüven kaybı, sosyal kaygı ve içe kapanma gibi ikincil sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. Birçok birey, saç koparma davranışını gizlemek için şapka takma, makyaj yapma ya da sürekli saç modelini değiştirme gibi yollar arar.
Bu karmaşık ve çoğu zaman utançla gizlenen rahatsızlık, doğru farkındalık ve psikolojik destekle tamamen yönetilebilir bir hale getirilebilir. Ancak ilk adım, bu davranışı "sadece kötü bir alışkanlık" olarak görmek yerine, ciddi bir psikolojik sorun olarak tanımaktır.

Neden Bu Davranışı Kontrol Edemiyoruz?
Trikotillomani, dışarıdan bakıldığında basit bir alışkanlık gibi görünse de aslında oldukça karmaşık bir dürtü kontrol bozukluğudur. Bu rahatsızlıkta kişi, saç koparma davranışını tekrarlamaktan kendini alıkoyamaz — hatta çoğu zaman, ne zaman başladığını bile fark etmez. Ancak bu eylemin altında, sadece fiziksel bir hareketten çok daha fazlası yatar.
Çoğu birey için bu davranışın başlangıcında, bilinçli ya da bilinçdışı şekilde hissedilen bir gerilim, huzursuzluk veya içsel sıkışmışlık vardır. Dürtüsel davranış tam da bu anda devreye girer: kişi saçını kopararak, o anlık rahatsız edici duyguyu "boşaltır". Koparma anı, kısa süreli de olsa bir rahatlama hissi yaratır. Sanki tüm zihinsel yük bir saç teline aktarılmış ve o telle birlikte dışarı atılmış gibidir. Ne var ki bu geçici rahatlama hissi, genellikle yerini pişmanlık, suçluluk ve utanca bırakır.
Peki bu döngü neden kırılmaz?
Çünkü beynin ödül mekanizması, bu davranışı ödüllendirir. Saç kopardığınızda, anlık olarak stres azalır ve bu azalma, beyninizin "doğru bir şey yaptım" sinyali üretmesine neden olur. Zamanla bu döngü otomatikleşir: gerilim – koparma – rahatlama – suçluluk… Ve bu döngü, dışarıdan “basit bir alışkanlık” gibi görünse de aslında nörolojik olarak pekişen bir davranış modelidir.
Birçok trikotillomani hastası, “neden bunu yapıyorum bilmiyorum”, “kendimi durduramıyorum” ya da “fark ettiğimde elimde bir tutam saç oluyor” gibi ifadeler kullanır. Bu, davranışın ne kadar otomatik ve kontrol dışı bir hale gelebildiğinin açık bir göstergesidir. Bazı kişiler bu davranışı yalnızca stresli zamanlarda değil; can sıkıntısı, odaklanma zorluğu veya yoğun düşünceler sırasında da gerçekleştirebilir. Hatta bazı bireylerde, saç koparma eylemi bir tür “meditasyon” etkisi yaratır; düşünceler sessizleşir, zaman yavaşlar ve kişi geçici bir rahatlama hisseder.
Ne yazık ki bu davranışın bir diğer zorlu yanı da kişinin kendine olan bakışını değiştirmesidir. Saçlar döküldükçe, görünüş değiştikçe ve davranış fark edildikçe kişi, giderek içine kapanabilir, sosyal ortamlardan kaçınabilir ve hatta aynaya bakmak istemeyebilir. Bu duygular, sorunu daha da derinleştirir.
Trikotillomani’yi kontrol etmek bu yüzden yalnızca "saç koparmamayı öğrenmek" değil, aynı zamanda bu davranışa neden olan duygusal dalgalanmaları fark etmek, stresi düzenlemek ve bedenin verdiği sinyalleri tanımakla mümkündür. Bu da genellikle profesyonel psikolojik destek ve bilinçli farkındalık çalışmalarıyla sağlanabilir.
🧍♀️ Fiziksel Belirtiler
1. Saçlarda Seyrelme ve Boşluklar Trikotillomaniye sahip kişiler, çoğunlukla başlarının belirli bir bölgesinden sürekli saç çektikleri için o bölgede bariz bir boşluk oluşur. Bu durum, saç çizgisinin düzensiz görünmesine ya da yamalı bir görüntü oluşmasına neden olur. Bazı gençler bu alanları gizlemek için şapka, bandana ya da saçlarını toplayarak kapatmayı tercih eder. Örneğin, sürekli alnının ortasında saçını koparan bir çocuk, saçlarını hep alnının bir tarafına yatırarak bunu saklamaya çalışabilir.
2. Kaş ve Kirpiklerde Eksilme Trikotillomani yalnızca saçla sınırlı değildir. Kaş, kirpik, sakal veya diğer vücut kılları da hedef olabilir. Özellikle kirpik koparan kişilerde, gözlerde tahriş ve hassasiyet sık görülür. Dikkatli bakıldığında, bir gözde kirpik varken diğerinde hiç olmaması gibi küçük ama anlamlı farklar göze çarpar. Bu belirtiler, sosyal çevrede "makyaj yapmamış", "kaşlarını çok inceltmiş" gibi yanlış yorumlanabilir.
3. Ciltte Tahriş ve Yara İzleri Koparma davranışı sık tekrarlandığında, saç derisinde ya da cilt yüzeyinde tahrişler ve bazen enfeksiyonlara açık yaralar oluşabilir. Bazı bireyler, saç köklerini çıkarmaya çalıştıkları için ellerini de tahriş edebilir veya kaşırken cildi çizebilirler.
4. Saç Tellerini Ağza Götürme veya Yutma (Trikofaji) Bazı bireyler, kopardıkları saç tellerini ağızlarına götürür, çiğner ya da yutar. Bu durum fark edilmezse, mide ve bağırsak sisteminde “trikobezoar” adı verilen saç topakları oluşabilir. Trikofaji, genellikle çocuğun ya da gencin yalnız kaldığı zamanlarda gelişir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
🧠 Psikolojik Belirtiler
1. Saç Koparmayı Durduramama Kişi çoğu zaman “biliyorum ama elim durmuyor” ya da “farkında olmadan yapıyorum” gibi ifadeler kullanır. Özellikle sınav döneminde, yoğun kaygı yaşandığında ya da bir şey izlerken ellerin otomatik şekilde saçlara gitmesi sık görülür. Bu davranış bilinçli değilse bile, onu kontrol edememe duygusu kişiyi oldukça yıpratır.
2. Utanç ve Sosyal Ortamlardan Kaçınma Seyrelmiş saçlar, eksik kirpikler ya da görünür yaralar kişide yoğun bir utanma hissine neden olabilir. Bu yüzden bazı bireyler fotoğraf çektirmek istemez, kuaföre gitmekten çekinir ya da sürekli saç bandı takmak gibi stratejiler geliştirir. Sosyal kaygı giderek artar ve kişi kalabalık ortamlarda daha az bulunmaya başlar.
3. Düşük Benlik Algısı Trikotillomani, bireyin kendilik algısını zedeleyebilir. Özellikle “kontrolsüzüm”, “çirkinim”, “kendime bile söz geçiremiyorum” gibi düşünceler, özgüveni önemli ölçüde düşürebilir. Bu içsel eleştiriler zamanla depresif duygudurumlara da yol açabilir.
4. Aynayla Takıntılı İlişki Bazı bireyler saçlarını kopardıktan sonra sürekli aynaya bakarak saçlarının durumunu kontrol eder, eksilen bölgeleri gözlemler ya da yeni koparılacak alanları arar. Bazılarıysa tam tersine, aynaya bakmaktan tamamen kaçınır. Bu iki uç davranış da aslında beden algısının ve kendilik değerinin zedelendiğine işaret eder.
🔍 Çevremizde Bu Belirtileri Görmek Mümkün mü?
Evet. Özellikle ergenlik döneminde, kaygı ve stresin arttığı zamanlarda bu belirtiler daha sık görünür. Mesela:
Sürekli ense kökünü okşayan ya da saç uçlarını çeken bir öğrenci,
Kirpiklerinin bir kısmı eksik olan ama bunu göz makyajıyla kapatmaya çalışan bir genç,
Sakladığı boşluklar için sürekli şapka takan bir çocuk bu davranışlarla baş ediyor olabilir.
Bu nedenle yalnızca dış görünüşe değil, davranış kalıplarına ve duygusal duruma da dikkat etmek önemlidir.

Saç Koparma Hastalığının Nedenleri
Trikotillomani (saç koparma bozukluğu), yalnızca bir “alışkanlık” değil; zihinsel, duygusal ve biyolojik pek çok faktörün birleşimiyle ortaya çıkan kompleks bir durumdur. Bu davranışı anlamaya çalışmak, yalnızca tedavi sürecini kolaylaştırmakla kalmaz; aynı zamanda bireyin kendine karşı daha anlayışlı olmasını da sağlar. İşte bu rahatsızlığın oluşmasında rol oynayan başlıca nedenler:
1. Duygusal ve Psikolojik Etkenler
Trikotillomani, çoğu zaman duygu düzenleme zorluğu ile ilişkilidir. Bu kişiler stres, kaygı, sıkıntı veya can sıkıntısı gibi duygularla başa çıkmakta zorlandıklarında, bu duygusal yoğunluğu azaltmanın bir yolu olarak saçlarını koparabilirler.
Bir öğrenci sınav kaygısıyla boğuşurken kendini saçını çekerek rahatlatıyor olabilir.
Gün sonunda yalnızlık hissiyle dolup taşan biri, televizyon izlerken farkında olmadan bu davranışı sergileyebilir.
Bu davranış, duygusal boşluğu geçici olarak doldurur; kısa süreli rahatlama sağlar. Ancak bu rahatlama, yerini hızla pişmanlık, utanç ve kendine kızgınlığa bırakır. Bu da döngüsel bir yapıya neden olur: Gerginlik – Saç Koparma – Rahatlama – Pişmanlık – Yeniden Gerginlik…
2. Travmatik Deneyimler ve Geçmiş Yaşantılar
Trikotillomani bazen daha derin bir duygusal yaraya işaret eder. Özellikle çocuklukta yaşanan travmalar, duygusal ihmaller, aile içi şiddet, baskıcı ebeveyn tutumları gibi deneyimler bireyin içsel dünyasında kontrol edemediği duygulara neden olabilir.
Saç koparma davranışı, bu bastırılmış duyguların dışa vurum biçimi olabilir. Örneğin:
Çocukken sürekli aşağılanan bir birey, saçlarını kopararak bir tür “cezalandırma” hissi yaşatıyor olabilir.
Sevgi yoksunluğu çeken bir ergen, fiziksel acı yoluyla varlığını “hissetmek” istiyor olabilir.
Trikotillomani bu bağlamda sadece bir belirti değil, psikolojik bir çığlığın sessiz yankısıdır.
3. Beyindeki Nörokimyasal Dengesizlikler
Trikotillomani, nörobiyolojik kökenlere de sahip olabilir. Araştırmalar, bu rahatsızlığa sahip bireylerde serotonin, dopamin ve glutamat gibi nörotransmitterlerin dengelerinde bozulmalar olabileceğini göstermektedir.
Bu dengesizlikler:
Dürtü kontrolünün zayıflamasına,
Ödül-motivasyon sisteminin bozulmasına,
Tekrarlayan davranışlara karşı hassasiyetin artmasına neden olabilir.
Bu durum, bazı bireylerde davranışsal terapilere ek olarak ilaç tedavisinin de etkili olmasının nedenlerinden biridir. Özellikle seçici serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) gibi ilaçlar, saç koparma dürtüsünü azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak ilaçlar tek başına çözüm değildir; terapötik destekle birlikte ele alınmalıdır.
4. Öğrenilmiş Davranışlar ve Aile Dinamikleri
Bazı bireylerde bu davranış çocuklukta modelleme yoluyla öğrenilmiş olabilir. Ailede benzer davranışlar sergileyen bir birey varsa ya da stresle baş etmenin sağlıksız yolları aile içinde normalleşmişse, çocuklar bu davranışı içselleştirebilir.
Ayrıca aile içinde duyguların bastırıldığı, “sorun konuşulmaz” yaklaşımının olduğu ortamlarda büyüyen bireyler, içsel sıkıntılarını ifade edecek sağlıklı yollar bulamadıkları için kendilerine zarar verme eğiliminde olabilirler.
5. Bilişsel ve Davranışsal Alışkanlıklar
Trikotillomani zamanla otomatik bir davranışa dönüşebilir. Özellikle farkındalık seviyesi düştüğünde — örneğin bir film izlerken, kitap okurken ya da düşüncelere dalmışken — kişi ellerinin saçlarına yöneldiğini fark etmeyebilir.
Beyin bu davranışı bir “alışkanlık döngüsü” olarak kaydeder: ⚡ Duygusal tetikleyici → 🔁 Davranış (saç koparma) → 😌 Geçici rahatlama → 🔁 Tekrar
Bu döngü kırılmadıkça davranış zamanla otomatikleşir, kişinin kontrolünden çıkar. Tam da bu noktada bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yaklaşımlar, hem farkındalık geliştirme hem de alışkanlığı dönüştürme açısından oldukça etkili olur.
🔍 Nedenleri Anlamak, İyileşmenin İlk Adımıdır
Trikotillomani'nin nedenleri kişiden kişiye değişse de, bu davranışın altında yatan mesaj genellikle aynıdır: “Bir şeyler yolunda değil ve bunu anlatacak kelimelerim yok.”
Bu yüzden bu rahatsızlığa yalnızca bir semptom olarak değil, kişinin duygusal ve zihinsel dünyasındaki bir “çağrı” olarak yaklaşmak gerekir. Gerek psikolojik destek, gerek nörobiyolojik değerlendirmeler, gerekse ailevi dinamiklerin gözden geçirilmesi, bu sürecin iyileştirici adımlarındandır.
Gençler ve Çocuklarda Trikotillomani
Trikotillomani, sadece yetişkinlerin yaşadığı bir sorun değildir. Çocukluk ve ergenlik döneminde de oldukça yaygın görülür ve çoğu zaman göz ardı edilir. Oysa ki çocuklar da, tıpkı yetişkinler gibi stres, kaygı, baskı ve duygusal boşluklar yaşarlar. Ve bu zorlayıcı duygularla başa çıkmak için bazen kelimeleri değil, davranışları seçerler… Tıpkı saçlarını koparmak gibi.
Çocuklarda Başlangıç Sessizdir
İlk belirtiler genellikle fark edilmez. Bir çocuk, ödev yaparken saçını çekiştirmeye başlar. Ya da uyumadan önce elleri istemsizce kaşına, kirpiğine, saçına gider. Ebeveynler bu durumu oyun zannedebilir ya da “alışkanlık yapar, sonra bırakır” diye düşünebilir. Ancak zamanla, bu davranış bir döngüye dönüşür. Saçlarda gözle görülür boşluklar oluşur. Bazı çocuklar bunu gizlemek için sürekli şapka takar, saçlarını farklı şekilde tarar ya da sosyal ortamlardan uzaklaşır.
Bu yaşlarda saç koparma davranışının görünmesi çoğunlukla duygusal stresin ifadesidir. Özellikle:
Okul değiştirme
Yeni kardeşin doğumu
Ebeveynler arası tartışmalar
Zorbalık, dışlanma ya da akran baskısı
Sınav stresi
Akademik ya da sosyal başarı baskısı
gibi yaşamsal değişiklikler, çocukta içe dönük bir kaygı yaratabilir. Ve bu duyguların bir “çıkış yolu” saç koparma davranışı olabilir.
Ergenlikte Trikotillomani: Görünüşe Dair Kaygı ve Utanç
Ergenlik dönemi, kimlik arayışının, fiziksel değişimlerin ve sosyal onay ihtiyacının yoğun yaşandığı bir süreçtir. Bu yaş grubundaki bireylerde trikotillomani, hem içsel çatışmaları dışa vurmanın bir yolu olabilir hem de kontrolsüz bir dürtünün yansımasıdır.
Ne yazık ki ergenler saç koparma davranışlarını çoğu zaman utanarak gizlemeye çalışır. Saçta ya da kaşta oluşan boşluklar onları arkadaş ilişkilerinden uzaklaştırabilir, sosyal kaygılarını artırabilir. Aynaya bakmak bile onlar için tetikleyici olabilir.
Bazı gençler, bu durumu “başka kimse anlamaz” düşüncesiyle yalnız başına taşır. Bu da depresyon, özgüven düşüklüğü ve daha ciddi psikolojik sorunların gelişmesine zemin hazırlayabilir.
Ebeveyn ve Eğitimciler Ne Yapmalı?
“Kendi kendine geçer” demek çoğu zaman geç kalınmış bir yardım çağrısına cevapsız kalmak demektir. Bu nedenle:
Gözlem yapın: Çocuğunuzun saç, kaş, kirpik gibi bölgelerinde tekrarlayan boşluklar var mı?
Yargılamadan konuşun: “Neden yapıyorsun?” yerine “Canını sıkan bir şey mi var?” demeyi deneyin.
Destekleyici olun: Trikotillomani bir irade sorunu değil; içsel bir çatışmanın yansımasıdır. Ceza ya da baskı, durumu daha da kötüleştirir.
Profesyonel yardım alın: Çocuk ve ergen psikolojisi alanında uzmanlaşmış bir psikolog ile süreci ele almak, hem erken müdahale hem de sağlıklı baş etme becerileri geliştirme açısından önemlidir.

Trikotillomani ile Başa Çıkmak: Nasıl Müdahale Edilmeli?
Trikotillomani bir alışkanlık değil, duygusal bir ihtiyacın, içsel bir gerginliğin dışavurumudur. Bu nedenle müdahale süreci yalnızca “saç koparmayı durdurmak” değil, aynı zamanda bu davranışın altında yatan psikolojik nedenleri fark etmek ve iyileştirmektir. İşte bu zorlu sürece yardımcı olabilecek bazı etkili yöntemler:
1. Günlük Takip ve Farkındalık Geliştirme
İyileşme sürecinin ilk adımı, kişinin kendi davranışını fark etmesi ve gözlemlemesidir. Çünkü çoğu birey saç koparmayı otomatik olarak, hatta bazen farkında bile olmadan gerçekleştirir.
📝 Farkındalık Günlüğü Nedir?
Kişi, gün içerisinde saç koparma davranışını yaşadığı anları kaydeder.
Ne zaman oldu?
Nerede bulunuyordum?
Ne hissediyordum?
Ne kadar sürdü?
Öncesinde ya da sonrasında ne oldu?
Bu günlükler, zamanla davranışın tetikleyicilerini tanımaya, duygusal bağlantılarını keşfetmeye ve daha bilinçli seçimler yapmaya yardımcı olur.
2. Dürtü Anında Alternatif Davranış Geliştirme
Dürtü kontrol bozukluklarında, dürtüyü bastırmak değil, yönünü değiştirmek önemlidir. Saç koparma ihtiyacı hissedildiğinde yerine geçebilecek alternatif eylemler belirlemek oldukça etkili bir stratejidir.
🧠 Bazı işe yarayan alternatifler:
Stres topu sıkmak: Elleri meşgul etmek, dürtünün hedefini değiştirebilir.
Tırtıklı yüzeye sahip objeleri okşamak (örneğin tırtıklı lastik bileklikler, doku kartları)
Örgü örmek, boncuk dizmek, kağıt katlamak gibi el işi faaliyetleri
5 dakikalık yürüyüş ya da nefes egzersizi ile odak değiştirmek
Soğuk suyla elleri yıkamak veya lastik bileklik çekip bırakmak gibi duyusal uyarımlar
Bu tür alternatiflerin işe yaraması için kişiye özel olarak planlanması gerekir. Her bireyin rahatladığı ya da dikkatini dağıtabildiği yöntem farklı olabilir.
3. Fiziksel Ortam Düzenlemeleri
Kişinin saç kopardığı yerler ve zamanlar genellikle tekrar eder. Bu yüzden çevresel farkındalık da önemlidir.
🛋️ Örnekler:
Yatakta ya da televizyon karşısında saç koparma sık görülüyorsa, o alanlara dikkat dağıtıcı nesneler koymak
Ders çalışırken saçla temas edilen bir bölge varsa saç bandı, şapka veya eldiven kullanmak
Aynaların kapatılması ya da yüzü sık kontrol etmeyi azaltan önlemler alınması
Ortam değişiklikleri tek başına yeterli olmasa da dürtünün şiddetini azaltabilir ve kişiye “farkında olma” becerisi kazandırabilir.
4. Psikoterapi ile Derinlemesine Çalışma
Trikotillomani ile mücadelede bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve özellikle alışkanlık değiştirme eğitimi (HRT) oldukça etkili bulunmuştur. Bu yöntemle kişi:
Dürtülerini daha erken fark etmeyi öğrenir
Alternatif davranışları planlı şekilde uygulamaya başlar
Davranışı besleyen düşünce kalıplarıyla yüzleşir
Kendine karşı şefkatli olma becerisi geliştirir
Bazı bireylerde eşlik eden anksiyete bozuklukları, obsesif kompulsif belirtiler veya depresyon da olabileceğinden, psikoterapi aynı zamanda bu durumların da bütüncül olarak ele alınmasına yardımcı olur.
5. Destek Grupları ve Paylaşım
Trikotillomani yaşayan bireyler genellikle kendilerini yalnız ve anlaşılmamış hissederler. Oysa yalnız değiller. Bu durumla mücadele eden birçok kişi var. Online destek grupları, terapötik atölyeler veya bire bir danışmanlıklar, paylaşımı ve duygusal iyileşmeyi destekler.
👩⚕️ Gri Cevher Yanınızda: Birlikte İyileşmenin Gücü
Trikotillomani, yalnızca bir davranış bozukluğu değil; derinlerde bir yerlerde karşılanmamış bir ihtiyaç, bastırılmış duyguların görünür hale gelme çabasıdır. Gri Cevher olarak biz, bu davranışın ötesine geçiyor; kişinin içsel dünyasına saygıyla yaklaşan, şefkatli ve bilimsel temellere dayalı bir destek süreci sunuyoruz.
🧠 Yanınızdayız
Her bireyin yaşam öyküsü, baş etme biçimi ve iyileşme hızı farklıdır. Bu nedenle Gri Cevher’de uyguladığımız terapi modelleri de kişiye özeldir.Uzman psikologlarımız ve danışmanlarımız, şu alanlarda destek sunar:
Dürtü kontrolü ve alışkanlık değiştirme terapileri
Duygu düzenleme becerileri geliştirme
Kendilik algısını onarma ve benlik saygısı güçlendirme çalışmaları
Aile içi iletişimi yeniden yapılandırma danışmanlığı
Gerekli durumlarda psikiyatri yönlendirmesi ve multidisipliner yaklaşım
Tüm bu çalışmalar; sadece saç koparma davranışını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda bireyin kendisiyle olan bağını da güçlendirir.
💬 Bizce: “İyileşmek Utanılacak Bir Şey Değil, Kutlanacak Bir Cesarettir”
Gri Cevher, gençlerle ve yetişkinlerle empatik bir dille iletişim kurar. Özellikle ergen ve genç danışanlarımızla onların dünyasına uygun bir dilde çalışıyor; hem bireyin hem de ailenin sürece uyum sağlamasını kolaylaştırıyoruz.
🔗 Online seanslarımız sayesinde, Türkiye’nin dört bir yanından bize ulaşabilir; destek sürecine zaman ve mekân sınırlaması olmadan dahil olabilirsiniz.
🌱 Bu Yolculukta Yalnız Değilsiniz
Unutmayın, saç koparma davranışı sadece bir yüzey. Derinlerde sizi anlatmaya çalışan bir parça var. Ve o parçaya kızmak yerine, onu anlamak ve dönüştürmek mümkün.
🧩 Gri Cevher’de biz, her bireyin içinde taşıdığı potansiyeli görüyor; “davranış değil, duygudur iyileşmeye ihtiyaç duyan” diyerek yanınızda yürüyoruz.
Bu bir kader değil.Bu, değişimin tam da mümkün olduğu bir yerden başlıyor.




Yorumlar